USD/CHF paritesi Perşembe günü art arda dördüncü kaybını yaşadı ve Asya’nın erken işlemlerinde iki haftadan uzun sürenin en düşük seviyesine ulaştı. Parite şu anda 0.7900 civarında dalgalanıyor ve piyasa hissiyatı, ABD Doları’nın (USD) süregelen zayıflığı nedeniyle daha fazla düşüş yönünde net şekilde eğilimli.
Fed’in gevşek politikalarıyla dolar endeksi düştü
ABD Dolar Endeksi (DXY), doları başlıca para birimleri sepetine karşı ölçen endeks, Fed’in gevşek para politikası beklentileri ve devam eden hükümet kapanışı nedeniyle yatırımcı güveninin azalmasıyla bir haftalık düşük seviyeye geriledi.
Ek faiz indirimleri ve siyasi gerginlikler fiyatlanıyor
Piyasa katılımcıları artık Ekim ve Aralık’ta olmak üzere iki ek Fed faiz indirimi ihtimalini tamamen fiyatladı; bu, ABD ekonomik görünümüyle ilgili artan endişeleri yansıtıyor. Bu arada Senato, Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçileri tarafından sunulan kısa vadeli finansman teklifini bir kez daha reddetti ve bu, hükümet kapanışını sona erdirme konusundaki onuncu başarısız girişim oldu.
ABD ve Çin arasındaki yeni gerilimler belirsizliği artırdı
ABD ve Çin arasındaki yenilenen gerilimler, ABD Doları üzerinde düşüş havasını artırdı ve küresel ekonomik belirsizliği yükseltti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin mallarına %100 gümrük vergisi artırma tehdidi ve Pekin’in nadir toprak materyalleri ihracatını sıkılaştırma adımları, ticaret savaşının yoğunlaşacağı korkularını yeniden tetikledi. Her iki ülke de bu hafta başında karşılıklı liman ücretleri uygulayarak, dünyanın iki en büyük ekonomisi arasındaki ticaret düşmanlıklarını tırmandırdı.
Jeopolitik gerilimler risk iştahını azalttı
Ticaret ve politika risklerinin ötesinde, süregelen jeopolitik gerilimler küresel piyasalarda risk iştahını düşürdü. Güvenli limanlara yöneliş, geleneksel güvenli liman para birimi olan İsviçre Frangı’na (CHF) talebi artırarak USD/CHF paritesine ek baskı uyguladı.
Paritenin düşüş trendi devam ediyor
Son düşüş, geçen hafta 0.8075 bölgesinin reddedilmesini takip ediyor—bu ayki en yüksek seviye—bu da ABD makroekonomik veya siyasi koşullarında bir değişiklik olmadıkça düşüş hissiyatının kısa vadede baskın olmaya devam edebileceğini gösteriyor.