iXbroker Finansal Editör Ekibi
ABD Merkez Bankası (Federal Reserve/Fed) çevresinde yaşanan son gelişmeler, merkez bankası bağımsızlığının tekrar uluslararası gündemin ilk sıralarına yerleşmesine neden oldu. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik artan siyasi baskılara karşı açık bir şekilde destek verdi ve merkez bankasının siyasetten bağımsız olması gerektiğinin altını çizdi.
“Tamamen Onurlu Bir Adam”: Goolsbee’den Powell’a Güçlü Destek
Goolsbee, Yahoo Finance’e verdiği röportajda Powell’ı, “tamamen onurlu bir adam” olarak nitelendirerek; Powell’ın hem iktisatçılar hem de merkez bankacılar arasında saygın bir lider olduğunu vurguladı. Goolsbee şunları söyledi:
“Merkez bankasının siyasi müdahalelerden bağımsız kalması, ekonominin ve Fed’in sağlıklı işleyişi için kesinlikle kritik bir öneme sahip. Dünyada bu bağımsızlığın olmadığı ülkelerde, yüksek enflasyon, düşük büyüme ve zayıf iş piyasası standart bir sorun haline gelmiştir.”
Goolsbee’nin bu açıklamalarının arka planında ise Powell’ın, özellikle de Trump ve Beyaz Saray’ın son dönemdeki eleştirilerine maruz kalması yatıyor. Trump ve çevresi, Powell’ın temkinli faiz politikası sebebiyle hem kararlarını sorguluyor hem de Fed’in 2.5 milyar dolarlık bina yenileme projesini yönetim zafiyeti olarak kamuoyuna taşıyor.
Trump’ın Kararsız Tutumu ve Powell’ın Kırılgan Konumu
Trump, Powell’ı görevden almayı düşündüğüne dair çıkan haberleri geri çevirmiş olsa da, bu ihtimali tamamen reddetmemiştir. Bu tür açıklamalar, uzun süredir siyasetin merkez bankası kararlarına müdahalede bulunmamasını ilke edinmiş ABD’nin geleneksel yaklaşımıyla ters düşmektedir. Artan siyasi söylemler, Fed’in bağımsızlığını ve piyasaların güvenini tehdit etmeye başlamış durumda.
Beyaz Saray’ın ana eleştirisi, Powell’ın faiz oranları konusunda aceleci olmayıp, “bekle-gör” politikasını sürdürmesidir. Özellikle yakın dönemde açıklanan yeni gümrük tarifelerinin enflasyon üzerindeki etkisinin belirsizliği, Fed’in faiz indirimi kararını ertelemesine yol açıyor. Goolsbee de bu görüşü paylaşarak, hizmet fiyatlarının henüz etkilenmediğini, ancak ürün fiyatlarının tarifeler nedeniyle arttığını söylüyor. “Gümrük vergilerinin etkisi netleşene kadar, faiz indirimi takvimi de ertelenecektir” diyor.
Fed İçinde Ayrışma, Piyasada Belirsizlik
Fed’in tüm üyeleri aynı görüşü paylaşmıyor. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, Temmuz’daki toplantıda faiz indiriminin hemen gerçekleşmesini savundu ve gümrük tarifelerinin yaratacağı enflasyonun ise geçici olacağını belirtti. Waller, faiz indirimi gerçekleşmezse muhalif oy kullanacağını da ima etti. Bu tutum, piyasalarda politika belirsizliğini ve oynaklığı artırdı.
Şu an piyasada, Eylül’e kadar bir faiz indirimi olasılığı yaklaşık %60 olarak fiyatlanıyor. Ancak veri belirsizliği, devam eden siyasi baskılar ve enflasyon oranlarındaki kararsızlık, yatırımcıların geleceğe dair yön bulmasını zorlaştırıyor.
iXDeep Analiz: Piyasalara Etkisi ve Öngörüler
Fed’in bağımsızlık tartışması, küresel finans piyasaları için salt bir haber akışından çok daha fazlası; yatırımcı duyarlılığı ve risk iştahı açısından belirleyici rol oynuyor:
- Forex (Döviz) Piyasaları: Merkez bankası bağımsızlığının zedeleneceğine dair beklenti, genellikle ABD Doları’nda değer kaybı ve oynaklığa yol açar. Eğer siyasi riski artarsa, USD/CHF ve USD/JPY gibi klasik güvenli liman paritelerinde sert hareketler görülebilir.
- Kripto Varlıklar: Finansal sistem ve merkez bankacılığına olan kurumsal güvensizliğin büyümesi, yatırımcıların Bitcoin ve Ethereum gibi dijital paralara olan ilgisini artırır. Kripto piyasasında dalgalanma ve sermaye girişleri güçlenebilir.
- Hisse ve Tahvil Piyasaları: Fed’in siyasi baskılar altında olduğuna dair algı, tahvil ve hisse piyasalarında kısa vadeli ralliler yaratabilir; fakat uzun vadede Fed’in enflasyonla mücadele kararlılığı sorgulanırsa genel risk arttığı için satış baskısı gelebilir.
- Gümrük Tarifeleri ve Enflasyon: ABD’nin gümrük politikalarıyla ilgili adımları, hem enflasyon görünümünü karmaşıklaştırıyor hem de faiz indirimine dair öngörüleri geciktiriyor. Bu nedenle her yeni siyasi gelişme, piyasalar için yeni bir kısa vadeli oynaklık kaynağı oluşturuyor.
Kısacası, önümüzdeki dönemde piyasalar sadece ekonomik veriyle değil, siyasi haber akışı ve Fed’in bağımsızlığı etrafındaki gelişmelerle de sarsılmaya devam edecek. Akıllı yatırımcılar, hem Fed’in mesajlarını hem de politik manşetleri dikkatle izlemelidir.