Sadece beş ay önce BP, önemli bir satın alma adayı olarak görülüyordu. Bugün ise tablo değişti. Londra borsasında işlem gören şirketin hisseleri nisan ayından bu yana %32’den fazla yükselerek hem ABD’li hem de Avrupalı rakiplerini geride bıraktı. Satın alma söylentileri ise gölgede kaldı.
Daha güçlü performans ve liderlikte değişim
Bu toparlanma; stratejik düzenlemeler, maliyet azaltma ilerlemeleri, yeni petrol keşifleri ve yönetim değişikliklerinin birleşiminden kaynaklanıyor. Temmuz ayında BP, CRH’nin eski CEO’su Albert Manifold’u yeni yönetim kurulu başkanı olarak atadı. Manifold, 1 Ekim’de resmi olarak görevi devralacak ve başarılı kurumsal dönüşümler gerçekleştirmesiyle tanınıyor.
CEO Murray Auchincloss, Shell, ADNOC, Exxon Mobil ve Chevron gibi potansiyel alıcılarla ilgili söylentileri reddederek odaklarının büyüme olduğunu açıkladı. Shell de haziran ayında satın alma ilgisi iddialarını yalanladı.
Analistler, bu spekülasyonların başından beri abartılı olduğunu savunuyor. Morningstar’dan Allen Good CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Hisseler o zamandan beri daha iyi performans gösterdi ve en son katalizör yeni başkanın seçilmesi oldu” dedi.
Keşifler ve yatırımcı baskısı
BP’nin son dönemdeki petrol keşifleri iyimserliği destekledi. Şirket, bu yıl şimdiye kadar 10 keşif açıkladı; bunlar arasında Brezilya’nın Santos Havzası’ndaki umut verici bir saha da bulunuyor. Ağustos başında BP, 2,35 milyar dolarlık çeyrek dönem kârı bildirdi ve bu rakam, 1,81 milyar dolarlık piyasa beklentisinin oldukça üzerinde gerçekleşti.
Kazançlar ayrıca nisan ayında %5 hisse satın alan aktivist yatırım fonu Elliott tarafından da güçlendirildi. Fon; varlık satışları, nakit akışının güçlendirilmesi, borcun azaltılması ve hissedarlara daha yüksek getiri için baskı yapıyor—analistlere göre BP bu adımları benimsemeye başladı bile.
AJ Bell’den Russ Mould, “BP’nin şüphecilik karşısındaki dayanıklılığı dikkat çekici” dedi ve hisse fiyatındaki yükselişin, şirketin olası satın alma tekliflerine karşı en iyi savunması olduğunu belirtti.
Borç hâlâ endişe veriyor
Tüm bu ivmeye rağmen BP’nin borç yükü ağır kalmaya devam ediyor. İkinci çeyrek sonunda net borç 26,04 milyar dolar olarak gerçekleşti ve bu rakam birinci çeyreğe göre sadece hafif bir düşüşe işaret ediyor. Şirket, 2027’ye kadar borcu 14 ila 18 milyar dolar aralığına indirmeyi hedefliyor. Bu hedef, 20 milyar dolarlık varlık satış programının başarıyla uygulanmasına büyük ölçüde bağlı.
Morningstar’dan Allen Good, “Petrol fiyatları düşerse, BP rakipleri arasında en çok etkilenecek şirket olur” uyarısında bulundu. Rothschild & Co Redburn’den Peter Low da aynı uyarıyı yineleyerek bilanço yapısının daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı ve Brezilya’daki keşifler ile varlık satışlarına ilişkin gelecek güncellemelerin önemine dikkat çekti.
Şimdilik BP, satın alma gündeminden uzaklaşmış durumda. Ancak piyasa değeri, borç azaltma sürecindeki ilerleme ve petrol fiyatlarının seyri, bu ivmenin sürüp sürmeyeceğini belirleyecek.
