Amerikan doları uzun yıllardır dünyanın en baskın para birimi olarak kabul edilmiştir ve Amerikalılara düşük faiz oranları, mali istikrar ve küresel ekonomideki cazibesi gibi benzersiz ekonomik avantajlar sağlamıştır. Ancak, Başkan Trump’ın yönetimi altında, Amerikan doları beklenmedik zorluklarla karşı karşıya kalabilir. Onun politikaları, özellikle tarifeler, uluslararası ticareti bozmaya devam ederken, milyonlarca Amerikalı, bir zamanlar sahip oldukları ayrıcalıkları kaybedebilir.
ABD dolarıyla ilgili mevcut kriz, Başkan Trump’ın tarifeleri uygulamaya koymasıyla başladı ve bu durum küresel ticaretin manzarasını önemli ölçüde değiştirdi. Başlangıçta geçici bir aksama gibi görünen bu durum, Çin ile tam ölçekli bir ticaret savaşına dönüştü ve dünyadaki diğer ülkelere de sıçradı. Trump’ın tarifeleri, şimdi Çin mallarına %145’lik bir vergi, otomobiller, otomobil parçaları, çelik ve alüminyum gibi ürünlere ise %25’lik bir vergi uygulamaktadır. Ayrıca, diğer tarifelere dahil olmayan çoğu ithalat üzerinde %10’luk yeni bir “temel” tarifesi de getirilmiştir.
Çin’in karşı hamleleri durumu daha da karmaşık hale getirmiştir; çünkü Çin, ABD’den yapılan ithalatlar üzerinde %125’lik bir vergi uygulamıştır. Sonuç olarak, küresel ticaret manzarası büyük ölçüde değişmiş ve etkileri yavaşça Amerikalı tüketiciler ve işletmeler üzerinde hissedilmeye başlanmıştır. İthalat üzerindeki toplam vergi yükü, Trump’ın göreve başladığında %2,5 iken, Yale Bütçe Labı’nın tahminlerine göre %27’ye çıkması bekleniyor.
Bu astronomik tarifeler, Amerikalı işletmeler için büyük aksaklıklara ve günlük ürünlerin fiyatlarının artmasına neden olmaktadır. İthalatlara büyük ölçüde bağımlı olan otomotiv ve üretim gibi sektörler, giderek daha fazla mali baskı altında kalırken, bu etkiler ekonominin her alanında hissedilmektedir.
Trump yönetimi, bu tarifeleri yerli üretimi artırmak ve yabancı mallara olan bağımlılığı azaltmak amacıyla uyguladığını söylese de, bunun Amerikalı tüketiciler üzerindeki olumsuz etkileri giderek daha belirgin hale gelmektedir. Elektronik eşyalar ve ev eşyaları gibi ürünlerdeki fiyat artışları sadece buzdağının görünen kısmıdır. Ayrıca, uluslararası ticaretin geleceği ve Amerikan dolarının küresel para birimi olarak statüsü hakkındaki belirsizlik, finansal piyasalarda artan dalgalanmalara yol açmaktadır.
Bu ekonomik dinamiklerdeki değişiklikler, ABD dolarının küresel egemenliğinde bir azalmaya neden olabilir. Eğer tarifeler, ticaret gerilimlerini körüklemeye ve ekonomik istikrarsızlığa yol açmaya devam ederse, dolar küresel piyasalarda ayrıcalıklı konumunu kaybedebilir, bu da daha yüksek enflasyona, artan borçlanma maliyetlerine ve potansiyel olarak daha düşük yaşam standartlarına yol açabilir. Ülkeler alternatif para birimlerine ve ticaret sistemlerine yöneldikçe, ABD küresel ekonomik yarışta geri planda kalabilir.
Sonuç:
Trump’ın uyguladığı tarifeler ve ticaret savaşları nedeniyle, Amerikan dolarının uzun süredir sağladığı avantajlar tehlikeye girmektedir. Artan maliyetler, zayıflayan küresel konum ve belirsiz ekonomik sonuçlar, Amerikalıları daha önce sahip oldukları ayrıcalıklardan mahrum bırakabilir. Gelecek hala belirsiz olsa da, bir şey açıktır: Amerikan dolarının küresel para birimi olarak egemenliği artık eskisi kadar güvenli değil.