Gümüş (XAG/USD) çarşamba günü yükselişini sürdürerek %2,4 artışla ons başına 52,40 dolar seviyesine ulaştı. Bu artış, yenilenen jeopolitik gerilimler ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) daha fazla parasal genişleme yapacağına dair artan beklentilerle desteklendi. Metal şu anda salı günkü 53,77 dolar ile kaydedilen rekor seviyenin hemen altında işlem görüyor.
ABD-Çin gerilimi güvenli liman talebini artırıyor
Yükseliş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Pekin ile bazı ticari ilişkileri kesebileceğini ve Çin’i “ekonomik düşmanlıkla” suçladığını söylemesinin ardından hız kazandı. Bu açıklamalar, küresel ekonomide daha derin bir yavaşlama korkusunu yeniden alevlendirdi ve yatırımcıları değerli metallere yöneltti. Uluslararası Para Fonu (IMF) da tarifelerdeki belirsizliğin devam etmesinin küresel ticareti zayıflatabileceği konusunda uyardı.
ABD hükümetinin kapanması ve veri eksikliği yükseliş hissiyatını güçlendiriyor
Üçüncü haftasına giren ABD hükümetinin kapanması, piyasalarda belirsizliği artırarak gümüş ve altın gibi güvenli limanlara yönelimi destekliyor. Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) ve Tarım Dışı İstihdam (NFP) gibi önemli ekonomik göstergelerin ertelenmesiyle, yatırımcılar ekonominin yönünü değerlendirmek için kritik verilere ulaşamıyor ve bu durum Fed’in güvercin tutumunu sürdüreceği beklentisini güçlendiriyor.
Faiz indirimi beklentileri ABD dolarını zayıflatıyor
Fed Başkanı Jerome Powell, yakın zamanda ABD işgücü piyasasının “önemli ölçüde yumuşadığını” kabul ederek istihdamda “ciddi aşağı yönlü riskler” olduğunu belirtti. CME FedWatch aracına göre piyasalar, Ekim ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimi ve Aralık’ta bir indirim daha fiyatlıyor. Bu beklentiler ABD Doları (USD)’nın değerini düşürerek gümüş gibi getiri sağlamayan varlıkların cazibesini artırdı.
Jeopolitik riskler piyasadaki kırılganlığı sürdürüyor
ABD’nin Ukrayna’ya yeni askeri yardım sağlayabileceğine dair haberler ve Rusya’dan gelen sert açıklamalar küresel belirsizliği artırdı. Risk duyarlılığının yüksek olduğu bu ortamda, gümüş hem jeopolitik dalgalanmalara karşı bir korunma aracı hem de olası parasal değer kaybına karşı bir güvence olarak öne çıkıyor.