Yıllarca iş seyahatleri yapan Peter Shankman, business class’ta sunulan ücretsiz içkileri dört gözle beklerdi. Bir kokteylle başlar, ardından birkaç tane daha içer ve uçuş ortasında uyuyakalırdı.
Ancak zamanla bu alışkanlığın ona zarar verdiğini fark etti. Shankman, “Yorgundum, sinirliydim… Bu yaşam tarzı değildi,” dedi. Önce uçaklarda içkiyi bıraktı, sonra tamamen alkolü kesti.
Şimdi, bekar bir baba olarak, sabah 5’te kalkıp spor yapıyor ve kızını okula hazırlıyor. Seyahatlerinde daha iyi uyuyor, daha fazla egzersiz yapıyor ve genel olarak daha mutlu ve sağlıklı olduğunu söylüyor.
Alkolden Uzaklaşmada Artan Bir Eğilim
Shankman yalnız değil. ABD’de alkol tüketimi tarihi düşük seviyelere geriledi. Ağustos ayındaki Gallup anketine göre, yetişkinlerin sadece %54’ü alkol tükettiğini belirtti; bu, 1939’dan beri tutulan kayıtlardaki en düşük oran.
İlk kez, yetişkinlerin %53’ü alkolün ölçülü tüketimde bile zararlı olduğuna inanıyor; bu, 2018’de %28 olan orana kıyasla çarpıcı bir artış. Bu değişim, insanların yaşam tarzlarını ve tercihlerini derinden etkiliyor.
Seyahat Tercihleri Değişiyor
Birçok gezgin için alkolden uzaklaşma, gidilen yerleri ve yapılan aktiviteleri değiştiriyor. Pazarlama stratejisti Jonathan Ayala, alkolü bırakmanın kendisine daha fazla enerji, daha iyi uyku ve daha fazla para kazandırdığını söylüyor.
Bu bütçeyi artık yürüyüş, pazar gezileri ve kültürel turlar gibi deneyimlere harcıyor. Ayala, “Ziyaret ettiğim yeri daha fazla görüyorum,” diyor ve seyahatlerini “daha zengin ve bilinçli” olarak tanımlıyor.
Yeni Destinasyon Arayışları
Ayala, gece hayatı merkezleri yerine artık sağlıklı yaşam, yemek kültürü veya açık hava maceralarıyla tanınan destinasyonları tercih ediyor. Bu, onun seyahat anlayışını tamamen değiştirdi.
Seyahat blog yazarı Jo Raby ve eşi, eskiden tatillerini şarap tadımları ve burbon turları etrafında planlardı. Şimdi ise rafting, bisiklet ve doğa yürüyüşü gezilerini tercih ediyorlar.
Yine de canlı müzik etkinliklerinden ve kültürel turlardan keyif alıyorlar. Örneğin, İspanya’da bir tapas ve şarap turunda alkolsüz alternatifler talep ettiler.
Alkolsüz Deneyimler ve Sosyal Etkileşimler
Tecrübeli gezgin Robert Minchak, şarap bağları veya bira fabrikalarını ziyaret etmeyi bırakmadı, ancak alkolü tamamen kesti. Dört yıl önce içkiyi bırakma kararı sağlığını iyileştirdi ve ilişkilerini güçlendirdi.
Minchak, “Ailem ve arkadaşlarım daha sakin ve nazik bir beni fark ediyor,” diyor. Alkolsüz yaşam, onun seyahat deneyimlerini daha anlamlı hale getirdi.
Alkolsüz Seyahatin Zorlukları
Yine de, seyahat ederken alkolden uzak durmak her zaman kolay değil. Jo Raby, içki içenlerin arasında olmanın bazen garip hissettirdiğini itiraf ediyor.
Ayala, gece hayatının baskın olduğu destinasyonlarda bazen bir şeyleri kaçırdığını hissediyor. Grup seyahatlerinde ise tepkiler merak uyandırıcı olmaktan şaşkınlığa kadar çeşitleniyor.
Fransız göçmen Paul Sendou, Singapur’da yaşarken haftada dört kez içki içmeyi ayda iki keze indirdi. Çoğu arkadaşı bu değişikliği desteklese de, “parti odaklı” arkadaşlarla bir gezisini iptal etmek zorunda kaldı.
Yine de Sendou, “Kendimle daha barışık, daha özgüvenli ve ne istediğim konusunda daha netim,” diyerek değişimin buna değdiğini söylüyor.
Özet
Alkol tüketimi tarihi düşük seviyelere inerken, gezginler destinasyonları deneyimlemenin yeni yollarını keşfediyor. Bütçelerini sağlıklı yaşam ve kültürel aktivitelere kaydırıyorlar.
Grup gezilerinde sosyal dinamikler değişiyor ve alkolsüz yaşam, küresel seyahat alışkanlıklarını etkiliyor. Özellikle gece hayatının ağır bastığı kültürlerde zorluklar olsa da, birçok kişi sağlık, enerji ve anlamlı deneyimlerdeki kazanımların bu fedakârlıklardan çok daha fazla olduğunu söylüyor.