2025’te doların keskin düşüşü, çok uluslu şirketlerin kârını artırırken ABD’li ihracatçılara küresel rekabet avantajı sağlıyor.
2025 yılı boyunca Amerikan doları değer kaybederken, birçok ABD merkezli çok uluslu şirket, son yıllara kıyasla daha güçlü finansal sonuçlar açıklamaya hazırlanıyor. Zayıflayan dolar, yalnızca yurt dışı gelirlerin dolara çevrilmesini daha kazançlı hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda Amerikan ihracat ürünlerini küresel pazarda daha rekabetçi hale getiriyor.
ABD Dolarında Eşi Görülmemiş Değer Kaybı
ABD Dolar Endeksi, doları altı büyük para birimi karşısında ölçen gösterge, 2025 yılında yaklaşık %10 oranında geriledi. Bu düşüşün önemli bir kısmı, Başkan Donald Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı ağır ithalat tarifeleri sonrası yaşandı ve yatırımcıların ABD ticaret politikalarına olan güveninde sarsıntıya yol açtı. Endeks, ikinci çeyrekte ortalama 99,74 seviyesine gerileyerek, bir önceki çeyreğe göre %6,5 düşüş gösterdi. Bu, son 30 yılda iki çeyrek üst üste görülen en büyük düşüş oldu.
Çok Uluslu Şirketlerin Kârına Olumlu Yansıma
Doların değer kaybı, küresel pazarlarda faaliyet gösteren ABD’li şirketler için somut avantajlar sağlıyor. Yabancı para birimlerinde elde edilen gelirlerin daha düşük kurdan dolara çevrilmesi, raporlanan gelir ve kâr rakamlarını yukarı çekerken; aynı zamanda ABD menşeli ihracat ürünleri, fiyat açısından uluslararası pazarlarda daha cazip hale geliyor.
Zayıf Doların Finansal Yansımaları
Araştırma şirketi Macro Hive’a göre, doların %10 oranında zayıflaması, S&P 500 endeksindeki genel şirket kârlarında yaklaşık %2 oranında sürpriz artış anlamına geliyor. Bu tür bir artış, özellikle ticaret savaşları ve gümrük vergileri nedeniyle yatırımcıların endişe duyduğu bir dönemde önemli bir moral kaynağı olabilir.
BNP Paribas ABD Hisse ve Türev Stratejileri Başkanı Greg Boutle konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Doların hareketi oldukça dramatik. Bu çeyrekte kârları desteklemesini ve aynı zamanda şirketlerin ileriye dönük tahminlerini de etkilemesini bekliyoruz.”
Belirsiz Ortamda Yeniden Kazanılan Rekabet Üstünlüğü
2024 yılında doların %7 oranında değer kazanması, birçok ABD şirketi için ciddi bir engel olmuştu. Ancak 2025 yılı beklentilerin tersine gelişti. Brandywine Global portföy yöneticisi Patrick Kaser şöyle diyor:
“Birçok şirket yıla, döviz baskısının süreceği varsayımıyla başladı ancak durum tersine döndü. Bu gelişme, tarifelerin olumsuz etkilerini dengelemeye yardımcı olabilir.”
2025 İkinci Çeyrek İçin Umut Verici Görünüm
İkinci çeyrek bilanço sezonu yeni başlarken, analistler doların zayıflamasının şirket sonuçlarına yansıyacağını öngörüyor. Her ne kadar kâr büyümesinin birinci çeyreğe göre yavaşlaması beklense de, döviz kaynaklı pozitif etki bu yavaşlamayı telafi edebilir.
Küresel faaliyet ağı geniş olan teknoloji, ilaç, tüketim ürünleri ve otomotiv şirketleri bu durumdan en çok fayda sağlayacak sektörler arasında yer alıyor. Buna karşın yalnızca iç pazara odaklanan şirketlerin bu gelişmeden sınırlı şekilde etkilenmesi bekleniyor.
Kısa Vadeli Avantaj mı, Uzun Vadeli Risk mi?
Doların zayıflaması kısa vadede ihracatçılar için avantaj sunsa da, bazı ekonomistler uzun vadeli risklere karşı uyarıda bulunuyor. ABD’nin büyüme potansiyeline ilişkin endişeler, artan kamu borcu ve yabancı sermaye çıkışları gibi faktörler, uzun vadede dolar varlıklarına olan güveni zedeleyebilir. Ancak mevcut durumda, doların değer kaybı karmaşık ticaret ortamında şirketler için önemli bir nefes alma alanı yaratmış görünüyor.
Sonuç
ABD’nin yatırımcıları ve şirket yöneticileri, değişken ticaret politikaları ve ekonomik belirsizliklerle boğuşurken; 2025 yılında yaşanan dolar zayıflığı, çok uluslu şirketler için stratejik bir fırsata dönüştü. Bu eğilimin, özellikle ikinci çeyrek finansal raporlarında net şekilde görülmesi bekleniyor ve piyasa güvenini destekleyerek küresel odaklı sektörlerde yatırımların artmasına katkı sağlayabilir.