Çin ve ABD arasında varılan son ticaret ateşkesi, gerilimin azalacağına dair umut verse de, belirsizlik küresel piyasaları baskılamaya devam ediyor.
Londra’da gerçekleşen iki günlük görüşmelerin ardından Çin ve ABD yetkilileri, Cenevre Anlaşması’nın yeniden canlandırılması ve Çin’in ihracat kısıtlamalarının hafifletilmesi konusunda geçici bir mutabakata vardı. Bu gelişme temkinli bir iyimserlik yaratsa da, piyasaların sınırlı tepkisi yatırımcıların hâlâ somut adımlar beklediğini ortaya koydu.
Bir Ateşkes Başladı—Ama Nihai Bir Anlaşma Değil
Pekin ve Washington arasındaki çalkantılı ekonomik ilişkilerin son perdesinde, iki taraf Londra’daki görüşmeleri, geçen ay Cenevre’de yapılan anlaşmanın canlandırılması ve Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına yönelik kısıtlamaları kaldırma taahhüdüyle tamamladı. Ancak, uygulamaya dair net detayların paylaşılmaması, piyasaları belirsizlik içinde bırakmış durumda.
Piyasaların Temkinli Tepkisi
Anlaşmanın duyurulmasının ardından Çin’in CSI 300 endeksi %0,75 yükselerek yaklaşık üç haftanın en yüksek seviyesine ulaştı. Buna karşılık, ABD S&P 500 vadeli kontratları hafif düşüş yaşadı. ABD doları bir miktar değer kazanırken, Çin yuanı sabit kaldı. Bu sınırlı tepkiler, ateşkesin gerginliği tırmandırmayı önlediğini ancak piyasalarda tam bir güven yaratmakta yetersiz kaldığını gösteriyor.
İki Tarafın Gerçekçi Yaklaşımı Umut Veriyor
Analistlere göre, görüşmelerin en olumlu yönü, tarafların sergilediği gerçekçi ve temkinli tutumdu. Hong Kong merkezli Minority Asset Management’ın kurucu ortağı Mark Dong, “En azından artık iki tarafın da belirli kırmızı çizgileri aşmak istemediği netleşti. Bu da piyasa için güven verici bir sinyal,” dedi.
Kalıcı İstikrar İçin Somut Adımlar Şart
Avustralya merkezli aracı kurum Pepperstone’un Araştırma Direktörü Chris Weston, müzakerelerin yapıcı havası korundukça riskli varlıkların destek bulabileceğini belirtti. Ancak, belirli taahhütlerin olmaması, yatırımcıların temkinli davranmasına neden oluyor.
Trump’ın Vergi Geri Adımı ABD Piyasalarını Destekledi
ABD hisse senedi piyasalarındaki son yükseliş, eski Başkan Donald Trump’ın 2 Nisan’daki “Kurtuluş Günü” olarak adlandırdığı gün açıkladığı tarifelerin bir kısmını geri çekmesinin ardından başladı. O tarihten bu yana S&P 500 endeksi %6,5’in üzerinde değer kazanarak rekor seviyelere yaklaştı. Çin piyasaları ise ekonomik endişeler nedeniyle daha zayıf performans gösterse de, Nisan başındaki seviyelere geri döndü.
Uzayan Ticaret Belirsizliğinin Küresel Etkileri
Geçici ateşkese rağmen, 600 milyar dolarlık ikili ticareti etkileme potansiyeli taşıyan bir ticaret savaşı tehdidi küresel ekonominin üzerinde dolaşmaya devam ediyor. Ekonomistler, karşılıklı vergilerin ve finansal piyasalardaki dalgalanmanın önümüzdeki aylarda büyüme üzerinde baskı yaratmaya devam edeceğini öngörüyor.
Rayliant Global Advisors’ın Baş Araştırma Sorumlusu Phillip Wool, “Piyasaları yeniden zirveye taşıyan yatırımcılar, bu yıl yaşanan belirsizliklerin kalıcı etkilerini ciddi biçimde küçümsüyor olabilir,” uyarısında bulundu.
Sonuç: Güvenin Yeniden İnşası Sözle Değil, Eylemle Olur
Her ne kadar son ateşkes geçici bir rahatlama sağlamış olsa da, net taahhütlerin yokluğu birçok sorunun hâlâ yanıtsız kaldığını gösteriyor. Çin ve ABD arasındaki ekonomik ilişkilerde güvenin tam anlamıyla yeniden inşa edilebilmesi için daha somut ve kalıcı adımlar atılması gerekecek.